Geleceğinizi Belirleyen Üniversite mi, Yetenek mi?
Başarmak İçin Diplomaya İhtiyacınız Yok.
Hayatta kendi ayaklarınızın üstünde durabilmek için iyi bir eğitim geçmişinizin olması gerekir. Bu böyle bilinir. Çocuklarınızın da aynı yolu izlemesini beklersiniz. Üniversiteye gidemezlerse meslek sahibi olamayacaklarını düşünürsünüz.
Sadece üniversiteye gitmek yetmez, yeteneklerini geliştirebileceği ve iyi bir özgeçmiş yaratabileceği bir üniversiteye gitmesi gerekir. Bunun için de çocukların sistemli ve disiplinli bir çalışma içinde olması lazım.Fakat ebeveynler dönemin şartlarından biraz rahatsız. Çocuklarının geleceklerinden, bir üniversiteye gidemezlerse meslek sahibi olamayacaklarından endişe ediyorlar.
Bir gelecek kurmak için kendi geçtikleri yoldan geçerlerse başarılı olabilecekleri düşüncesindeler. İyi bir eğitim hayatı sonucu alınan diplomanın iyi bir kariyer getireceğine inanıyorlar. Endişe etmekte haklı oldukları sebepler var ama her ne kadar eğitimde fırsat eşitliğinden bahsedilse de bunun sadece görünüşte olduğunu hepimiz kabul ederiz.
Gelir adaletsizliği eğitimdeki en büyük fırsat eşitsizliğini yaratır. Kimisi çok yetenekli değildir ama geliri yüksek olduğu için daha iyi bir eğitime kavuşur ve kariyer sahibi olur. Ama yaşadığımız değişimin getirdiği birçok fırsat gelir adaletsizliğinin yarattığı eşitsizliği dengeler. Bir kesim daha avantajlı olsa da kariyer peşinde koşmaları, teknolojinin sunduğu yeni fırsatları görmelerini engeller.
İlk başta anne ve babaların kaygılarıyla söze başlasak da esas baskı gençlerin üzerinde. Onlar hem gelecek kaygısı hem de ebeveynlerin duygusal baskısı altında ezilmekteler.
Büyükler, çocukları üzerinde söz sahibi olmalı ama bu kendi hayat tarzlarını dayatmak şeklinde olmamalıdır. Ebeveynlerin çocuklarının geleceğini düşünmeleri doğaldır ama onlara akılla ve ölçülü hareket ederlerse başarılı olabileceklerini anlatmaları gerekir.
Diplomanız Yakında Geçerliliğini Yitirebilir.
Diploma bazı temel becerileri aldığınızı gösteren bir belgedir. Eski düzene göre düşünülmüş bir projedir. Yani değişimin yavaş ilerlediği, aldığınız eğitimin hiç eskimeyeceği düşünülerek kurgulanmış bir düzenin sonucunda verilen yeterlilik belgesidir.
Bugün yeni dediğimiz şeyin ömrünün aylarla sınırlı olduğu bir çağda okutulan müfredat geçerliliğini koruyamaz. Yenilik, hantal eğitim sisteminin yakalayabileceğinden çok daha hızlı bir biçimde süreklilik sağlamışken okulda öğrendiklerinize çok güvenemezsiniz. Hatta biraz daha ileri gidersek, gençlerin teknolojiyi benimseme hızı daha yüksek olduğu için öğretmen- öğrenci dahil tüm ilişkilerde tersine bir öğrenme süreci yaşanıyor diyebiliriz.
Bugünü anlamak için geçmişten kopmamak lazım. Bundan 15 yıl önce, dijital pazarlama, e ticaret, uzaktan eğitim gibi meslekler yoktu. Bazı kavramlar aklımızdan geçmezdi. Yapay zeka, sanal dünya, sürücüsüz araba, IoT kelime olarak yan yana getirebileceğimiz sözcükler değildi. Evden çalışmak diye bir iş modeli olacağı aklımızdan geçmezdi. Yakın gelecekte bugün bilmediğimiz birçok meslek karşımıza çıkmaya devam edecektir.
Yaşadığımız değişimin hızı ve şiddeti bizi başka bir zaman ve bilinç boyutuna taşıdı. Teknolojik yenilikler yaşamımızın her safhasını şekillendirdikçe son 20 yılda yaşadıklarımızı sanki hayat boyu yaşamışız gibi hissettik. Akıllı telefonlar hayatımızın her döneminde varmış gibi zihnimize yerleşti. İnternet, hava ve su gibi insanın temel bir ihtiyacı haline gelirken bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı.
Üniversite Maliyeti Artarken Alternatif Yöntemler Öne Çıkıyor.
Hayat süresi en değerli sermayedir. Tüm hayatınız boyunca size verilen zamanı paraya çevirirsiniz. Bu yüzden zamanınızı yani paranızı nasıl harcadığınız çok önemli. Her anını iyi değerlendirmek adına sürekli öğrenmeniz ve güncel olmanız sermayenizin sürekli büyümesi demektir.
Bugün kariyer yapmak için harcamanız gereken zaman yaklaşık 15 yıldır. 4 yıllık bir üniversite, 1 yıl da hazırlık veya uzatmayla geçse, üzerine de yaklaşık 10 yıl işinizde uzmanlaşmak için harcadığınızda 15 yılınızı kariyer için geçirmiş olursunuz.
Apple ilk telefonunu bundan 16 yıl önce çıkardı. Türkiye’de ilk iphone 2008 yılında satıldı. Son 20 yılda dünya, insanlık tarihinde eşi görülmeyen bir değişim yaşadı. Önümüzdeki yakın gelecekte değişimin bu hızla devam etmesi beklenirken tercihlerimize ayıracağımız zamanı çok iyi ölçmemiz gerekir.
Yükseköğretim, maliyeti her geçen gün arttığı için karlı bir yatırım olmaktan çıkmaya başladı. Öğrenciler zaten bir gelecek kaygısı içindeyken çektikleri kredilerin kendilerini daha da umutsuzluğa sürüklemesinden şikayetçiler. Ama teknolojinin yaygınlaşmasıyla teknolojik ürünlerin fiyatlarının ucuzlaması, çözümü de beraberinde getirdi. Evinizde bir 3D yazıcı ile küçük şeyler üretip internetten satış yapmak için çok büyük sermayeye ihtiyacınız yok.
Eğitim için yaptığınız harcamaların kar olarak dönmesini istiyorsanız yeteneklerinizi arttırmanız lazım. Kodlama öğrenmek, bir müzik aleti çalmak, ikinci dil biliyorsanız üçüncüsünü öğrenmek, kendinize devamlı bir değer katmanız şart. Üstelik bunları öğrenmek için üniversiteye gitmenize de gerek yok.
İnternette biraz gezinerek her bilgiye ulaşabilir, herhangi bir kodlamaya gerek duymadan bir site oluşturup işinizi kurabilirsiniz. Yeteneklerinizi arttırabileceğiniz bir uzaktan eğitim sitesine girebilir ya da You Tube üzerinden kodlamadan emlakçılığa kadar birçok işi öğrenme fırsatı bulabilirsiniz.
Bunları yapmak bugün benim işime yaramıyor diye düşünmeyin lütfen. Toplumda yorulmadan kazanma alışkanlığı ve kolaycılık bir zeka belirtisi kabul edildiği için böyle düşünen çoktur ama bu düşüncede vizyon yoktur. Yaşam, gençliği ve yaşlılığıyla beraber bir bütün içinde yaşanır ve geçmişte kazandığınız yeteneği ne zaman kullanacağınızı bilemezsiniz. Bu zihniyet içindeyseniz kurtulmanızı tavsiye ederim aksi takdirde sizi çok zor bir hayatın beklediğini bilmelisiniz.
İnternet üzerinden öğrenmenin bir avantajı da ilham alarak öğrenme fırsatının olması. Benzer geçmişe sahip birisinin deneyimlerini dinlemek, okulda işin teorisini anlatan birisini dinlemekten daha heyecanlı olmalı. Deneyimin diplomadan daha geçerli olduğu bir dönemde yapmanız gereken sadece öğrenmek, güncel olmak ve çok çalışmak.
Diploma sahibi olmadan bir kariyer sahibi olamayacağınızı düşünebilirsiniz ama yeteneklerinizi kullanarak büyük bir girişimci olabilirsiniz. Üstelik hikayesi olan bir kariyer, belli kurallara uyarak elde edilen kariyerden daha değerlidir.
Başarı Hikayeleri: Üniversite Olmadan da Hayat Devam Ediyor!
İnternet kullanımının artmasıyla insanlar birbirine daha çok bağlandı ve bildiklerini paylaşarak büyük bilgi birikimi sağlandı. Bu bilgi birikiminden ilham alan birçok genç girişimci kendi işini kurarak yeni ufuklar açtı.
Mark Zuckerberg’de internetle beraber yeni hayaller kurup bunu hayata geçirebilen ve insanlara örnek olan bir girişimci. O da çağın getirdiği rüzgardan esinlenip aklındakini eyleme dökebilmiş. Başlangıçta üniversitede öğrencilerin birbirine bağlanmasını sağlayarak popülerliğini arttırmak istemiş ama bugün Facebook’un geldiği nokta herhalde bir zamanlar onun da hayallerini aşan bir noktada olmalı.Zuckerberg’in yaptığını o dönem başka birisi de yapabilirdi ama basit düşündü ve o hayata geçirdi.
Zuckerberg’in bir burun farkıyla bugün 500 milyar doları var. Üstelik Harvard gibi bir üniversiteyi bırakarak bunu 20 yılda başardı ve bugün bir diploması yok.
Bill Gates, bilgisayar yazılımından daha çok bunu çalıştıracak bir işletim sisteminin olması gerektiğini düşündü ve o da Harvard’ı bırakarak Microsoft’u kurdu. Okulu bıraktığında Babası Henry Gates’in canı çok yanmış. Ama oğlunun başarısından ömür boyu gurur duymuş. Microsoft bugün 2 trilyon dolar piyasa değeriyle dünyanın 4. en değerli teknoloji markası.
Hepimizin çevresinde bir diploması olmadan hayatını kazanan ve işini kurmuş insanlar vardır. Değişimin getirdiği fırsatlardan faydalanan ve çok başarılı olanlar şu anda üniversite sınavını hayat meselesi görenlere bir şeyler anlatmakta. Başaramayanlar olacaktır ama bu diploma olmadığından değil adapte olamamaktan ileri gelir.
Diploması olmayanlar olanlara göre, belli bir senaryoya bağlı kalmayacakları için, yaratıcılıkları daha çok olur. Hayat kaygısı çok olanın mücadele gücü her zaman yüksektir.
Şirketler Değişime Nasıl Adapte Oluyor?
Teknolojinin bu kadar hızlı değişmesine eğitim sistemi aynı hızda cevap veremedi. Birçok sektörde iş gücünün yeteneklerini güncelleme ihtiyacı ya da yeni becerileri kazanma zorunluluğu doğdu. Şirketler, kendi insan kaynaklarını yeniden eğitmek ve çalışanlarına ihtiyacı olan yeni beceriler kazandırmak amacıyla yetenek havuzları oluşturmaya başladı.
Teknoloji şirketleri, iş idaresi ve yönetimi gibi kendisine yabancı sektörlerden yetenekli elemanları transfer edip yeniden eğiterek istihdam etmeye başladı. Bu yüzden yeni mezunları işe almaktan çok elindeki deneyimli elemanları değerlendirme çabası içindeler. Firmalar, oluşan boşluğu, sürekli öğrenme kültürünü yerleştirip öğrenmeyi kurumsallaştırarak aşmaya çalşıyor.
Firmalar İşe Alımlarda Nelere Dikkat Ediyor?
Şirketler hala önem verse de eğer işi doğru yapacağınıza inandırırsanız diplomayı göz ardı edebilir. Artık hangi üniversiteye gittiğinize değil işi nasıl yaptığınıza bakılmakta.
İşe alımlarda dikkat edilen diğer bir husus zor anlarda nasıl karar verdiğiniz. Çözümleri sizin geliştirip geliştirmediğiniz önemli bir ölçüt. Zor anlarda nasıl kararlar aldığınız, dayanma gücünüz, liderlik yeteneğiniz işe alımlarda göz önünde tutulan faktörler. Tüm bunlar bir diplomayla kazanılacak şeyler değil. Anlatacak bir şeylerinizin olması sizi dinlemek isteyenleri etkileyecektir.
Sonuç
Uzun yıllar emek vererek alınan, insana değer katan bir diplomaya değersizdir demiyorum. Tıp, hukuk, mühendislik gibi bir meslek sahibi olmak için diplomaya ihtiyacınız var. Üniversite hayatında oluşturduğunuz çevreden sizinle aynı düşünceye sahip insanlarla tanışabilir, ortak vizyon oluşturabilirsiniz.
Bir üniversiteden mezun olmak sizi hayata tam anlamıyla hazırlamaz. Diploma, sizi bir ücret almaya, yaratıcılığınızı sınırlayan bir ortama hazırladığı için üniversitede kazandıklarınız dışında yeni yetenekler edinmeniz gerekir.
Bugün büyük çoğunluğun hayalinde kurduğu mesleğe sahip olamadığı bu zamanda teknoloji, yeni hayaller kurabileceğiniz fırsatlar sunuyor.
Değişimin bu kadar hızlı olduğu, fırsatların yanınızdan vızır vızır geçtiği bir dünyada diploma sahibi olmadan da başarılı olabilirsiniz. Öğrenmenin hiçbir zaman bu kadar kolay olmadığı, bilginin bu kadar rahat ulaşıldığı bir çağda kimse kendisini otorite zannetmemeli. Başarılı olduğunuza karar veren okulda aldığınız notlar değil, adapte olmak zorunda olduğunuz değişimdir.
Hayal gücü olan ve çok çalışan, basit düşünüp çok büyük farklar yaratabilir.
Üniversiteye gitmemek hayatın sonu değil. Lütfen korkmayın.