Mastodon

Bilim-Felsefe

Felsefe ve bilim birbirini kovalayan iki alandır. Felsefe sorularını sorar ve bilim bu sorulara kanıt üretmeye çalışır. Bilim, metafizik olana kanıt ürettikçe felsefe yeni sorular sorarak aradaki boşluğu hiç kapatmaz ve  bu döngü böyle devam eder.

Bir zamanlar  anlama sınırımızın çok ötesindeki birçok soyut kavramı bugün bilim, elle tutulur hale getirdi.

Bu böyle olsa da insan zihni hiçbir zaman engel kabul etmez. İnsan, gerçeği aramayı hiçbir zaman bırakmaz. Bu anlamda zihnimiz soru sormaya devam eder ve bilinmeyeni bilme arzusu hiçbir zaman bitmez.

Her iki alan arasındaki boşluk sayesinde insan bilgi üretir ve inanç sıçramaları yaşar. Her ikisi arasındaki boşluk, gelişmenin hiç durmaması adına hep olmalıdır.

Varlık nedir?

Biz neden varız?

Beni hareket ettiren güç nedir?

Bu dünyayı algılamam ve keşfetmem için bana verilen beden, görünmez olana ulaşmam için bir araçtır. Bu durum beni biricik yapar çünkü bana özgü algılamalarım bilincimi benzersiz kılar. Benim yaşadığım deneyimi bir başkasının yaşaması imkansızdır.

Bunun gibi sorulara verilecek cevaplar insanın kendini tanıması ile ilgilidir. Bu kadar basit soruları kendimize sorarak bugün evrenin diğer ucunu hayal ederiz. Önce kendimizi tanırız ve bilinmezin nasıl olabileceğini hissetmeye çalışırız.

Bir zamanlar soyut görünen bu sorulara verilen cevaplarla bugün biyoloji, fizik, kozmoloji, sosyoloji ve tarih gibi birçok bilim dalı oluşmuştur. Bunların alt dalları ile beraber birçok disiplin, her iki alan arasındaki boşluk sayesinde ortaya çıkar.