İş Hayatı

Bugün iş hayatı ile ilgili konuşmak istersek bunu teknolojiyle beraber yapmamız gerekir.

Bilgide bir devrim yaşanırken eski yöntemler artık geçerliliğini yitiriyor. Bilginin güç, verinin ise para olduğu bir dönemde iş yapma metotlarının eski kodlarla yürümesi imkansız. Üstelik teknoloji kendini hızla yenilerken firmalar buna ancak öğrenmeyi kurumsallaştırarak uyum sağlayabilir. Çalışanların ve firmaların bu anlamda yetenek geliştirmekten başka şansları yok.

İş hayatını etkileyen çok önemli 2 olay var. Birincisi Z kuşağının çalışma hayatına girmesi ikincisi yapay zekanın hayatımıza her anlamıyla girmesi.

 Z kuşağı, mobil devrim gerçekleşirken hayata başlayan kuşaktır. Teknoloji, bu çağın içine doğan çocukların bir parçasıdır. Ondan önceki dönem hakkında çok fikirleri yoktur ve kendi öncelikleri vardır.

Yapay zekayla bilginin üretimi daha da arttı. Bunun sonucunda ortaya çıkan verinin işlenmesi ve takibi artık insan zekasını aşmış durumda. Bu sebeple yönetimler veri okur yazarlığı, web geliştirme, büyük veri ve yapay zeka gibi konularda yeni yetenekler kazanmak zorundalar.  

Sanal dünyada yeni iş fırsatları ve yetenekler çıktıkça iş dünyası yeni iş yapma modelleri geliştiriyor. Mesela sektörlerde iş ortaklıklarıyla veri paylaşımı yapılabiliyorlar. Bu sayede daha büyük kitlelere ulaşılabiliyor.

İş hayatının sorunlarını dinlediğimizde aslında dönüşümün sancısı olduğunu anlıyoruz. 1990’larda dünyanın en büyük şirketleri olan petrol şirketlerinin yerini bugün teknoloji şirketleri aldı. Çok genç yeni milyarderler bu durumlarına çok kısa sürede geldi. Para artık nakit değil rakamdan ibaret oldu. 

İnternetten alışveriş arttıkça artık ödemeler dijitalleşiyor ve nakitsiz bir topluma gidiyoruz. Birbiriyle konuşan milyarlarca makine, kendi eko sistemini yaratıyor. Biz tamamen iş konuşsak da bunu teknoloji olmadan yapamıyoruz.