Mastodon
Kültür

Mafya’dan Siber Mafya’ya

Teknoloji, yaşadığımız dünyayı dönüştürürken, onu her yönüyle dönüştürüyor. Yeni çağ, düzenin açıklarından beslenen organize suç örgütleri için de yeni fırsatlar yaratıyor. Öylesine ki çevrimiçi suç olgusu, yüzyılın başında World Wide Web’in yükselişe geçmesiyle bir patlama yaşadı.

Bugün yer altı dünyası yeni bir biçim kazanıyor. Siber kartellerin ortaya çıkmasıyla siber mafya ve dijital mafya kavramlarıyla tanışıyoruz.

Bugün Mafya olarak İtalyan suç örgütlerini anlıyoruz. Kelimenin kökeninin, Sicilyalıların Fransızlara karşı ayaklanmasını simgeleyen “Morte Alla Francia, Italia Anella” (Fransa’ya ölüm, Yaşasın İtalya) sloganının baş harflerinden oluştuğu söylenir. Ancak bunun doğruluğu şüphelidir çünkü Mafya’nın ortaya çıkış süreci, çok daha eskilere uzanır.

Mafyanın tarihi

Dünya tarihinde Sicilya, Roma ve Kartaca’nın mücadelesinde çok önemli bir yerdeydi. Doğu ve Batı’nın kesiştiği, her ikisinin birbirine karıştığı ama birine tam ait olmayan, bulanık, hassas ve ince bir sınırdaydı. Her iki uygarlığın diğer tarafa geçmek için uğraması gereken bir noktaydı. Bu sebeple Sicilya, bu iki gücün dışında Yunanlılar, Araplar, Fransızlar ve İspanyolların da işgal ettiği bir yerdir.

İtalyan organize suç gruplarının gelişimi, bundan 3000 yıl öncesine dayanır. İtalya’daki orduların istilası ve sömürüsü sırasında Sicilyalılar, bin yıl boyunca klanlara dönüştüler. Hayatta kalmak, güvenlik içinde yaşamak ve adalet için aile bağlarına sıkı sıkıya sarıldılar. Bunu sağlamak amacıyla yeraltında gizli bir topluluk kurarak işgalcilere karşı direndiler.

Sicilyalılar, sadece yabancı düşmana karşı organize olmadılar. Kendi aralarında rekabet eden birçok farklı gruba da bölündüler. Sonrasında büyüyerek küçük özel ordular haline geldiler.

Klan veya aile olarak bilinen bu gruplar, Sicilya’daki kaotik durumdan yararlanarak toprak sahiplerinden zorla koruma parası aldı. Eylemlerini gizlilik içinde yürüterek kendi adalet ve cezalandırma sistemlerini geliştirdiler. 19. yüzyılda Sicilya Mafyası, suç klanları veya ailelerinden oluşan, dağınık suç örgütleri olarak ortaya çıktı.

Yola çıkış amaçları bir direniş savaşçısı olarak sınırları korumak ve adaleti sağlamak olmuş. Bugünün Sicilya Mafyası, tarihteki bu gizli toplulukların evrilmesi sonucu oluşmuştur. Onurlarını korumak amacıyla bir grup insandan oluşan bu yapı, 20. yüzyıla girerken organize suç grubuna dönüşmüştür.

Mafya, bir aile işidir.

Mafya, işin başında bir ailenin olduğu, gizli ritüelleri olan bir yer altı organizasyonudur. Meşru işletmelerde olduğu gibi başında birisi bulunan bir kurum değildir. Vergi ödeyen ya da kâr payı dağıtan bir yapısı yoktur. Mafya, bir şemsiye terimdir ve kökleri İtalya’nın Sicilya bölgesine kadar uzanır. Çeşitli gangster gruplarından herhangi birini ifade eder.

Sicilya’da Mafya kelimesi “erkek yapımı” anlamında kullanılır. Toplumda erkeğe yüklenen sorumluluklar, böyle algılanmasına neden olur.

Bir erkek, ailesini ve çevresini korurken belli ritüellere bağlı kalır. Mesela ölene kadar sessizliğini koruduğu için insanlar kendisine saygı duyar. Yaptığı iyiliklerden ve fedakarlıklardan saygı dışında bir karşılık beklemez. Böyle davranarak insanların onurlarına da saygı göstermiş olur. Bu, onun namuslu bir adam olarak tanınmasını sağlar.

Her işte olduğu gibi burada da sert rekabet vardır. İnsan öldürmek, işin pürüzsüs bir şekilde yürümesi için gereklidir. Mafya açısından adam öldürmek, sıradan bir insanın sahip olduğu değerlerden farklı bir anlam taşır. İş disiplinine bağlı olarak birinin ölmesi gerekiyorsa bu, işin gereğidir. Bir malın sevkiyatı gibi pürüz yaratan birinin ölmesi de işin parçasıdır.

Hapiste olmak, bir odada yalnız beklemek gibi işin devamıdır. Örgüt üyesinin özgürlüğü, işini iyi yapmasına bağlıdır. Örgütün güçten düştüğü zamanlarda eski patronu satmak da işin içindedir. Tamamen soyut ve soğuk bir dünyaları vardır. İşlerini yaptıkça, bazı duygularını kaybederler.

Mafyanın iş tanımında, kendi bünyesi dışında olanların dolandırılması vardır. Bu tanıma göre gelir getirici işler, kendi korumasında olmayan insanların manipülasyonuyla gerçekleşir.

Mafya, hukukun korumadığı ve toplumdan dışlanan suçluları korur. Bu insanlar da kendi toplumlarını bu şekilde oluşturur. Kendi yasaları, adalet sistemi, silahlı gücü ve iş yapma yöntemleri vardır. Buradaki motivasyon, bu insanların kurdukları yasa dışı ilişkilerin daha güvenli hale getirilmesiyle gerçekleşir.

Mafya, paranın olduğu her işte vardır.

Mafyanın özünde para dışında başka bir şey olmaz. Para, bir geçinme aracı değil, onu güce götüren bir araçtır. İşinin doğası gereği kazanılan para, bir sanayici ya da spekülatörün kazandığından farklıdır. Öncelikle kâr marjı sistem içinde en yüksek marja sahip sektörlerden fazladır. İkincisi, kazanılan paranın vergisi olmaz. Kayıt dışı biriken paranın miktarı çok yüksektir ve nakittir. Mafya için yasal sistem, paranın aklanması için gerekli bir araçtan başka bir şey değildir.

Mafyanın yaptığı işlerin tümü illegaldir. Hedefi olan paraya en kısa yoldan ulaşır. Bunun içinde uyuşturucu satmak, organ ticareti ve yasa dışı kumar gibi kanunsuz işler vardır. Ancak Mafya’nın etik kuralları yoktur diyemeyiz. Mesela filmlerde de izlediğimiz gibi masum kadın ve çocukları öldürmezler.

Paranın sıcak yüzü, devletlerin de bu işin içinde olmasına sebep olur. Bazen tehditle ama daha çok parayla satın aldıkları devlet adamları ve bürokratlarla işlerini yürütürler.

Mafyanın en ünlü gangsterleri.
En ünlü 8 gangster. Soldan sağa; Al Capone, Bugsy Siegel. Charles “Lucky” Luciano, Sam Giancona, Mickey Cohen, Meyer Lansky, John Gotti, James “Whitey” Bulger. Kaynak: Athlon Outdoors

Mafya, askeri bir hiyerarşiyle çalışır.

Mafya’da dışarıdan aileye girmek, karmaşık kuralları ve sadakat ağlarını kabul etmek anlamına gelir. Aileyle ters düşmek diye bir kural olamaz. Kendi fikrini söylemek, demokrasi gibi, yaşadığımız dünyaya ait değerlerin olduğu bir dünyaları yoktur.

Aileyle ters düşmek, dışlanmak demektir. Öldürmek fiilinin kulağı tırmalamaması için bazı kelimeler vardır. Mesela etkisiz hale getirmek bunlardan biridir. Dışlanmak da bu jargona girer. Aileyle ters düşen kişi, dışlanma eylemiyle çok zamansız ve korkunç bir şekilde karşılaşabilir.

Mafya örgütleri, aile değerlerine bağlı ve sıkı bir sadakati yansıtan, askeri bir hiyerarşik yapıdadır. Birçok aileden oluşur ve bu aileler kendi aralarında da çatışır. Baştaki patronun verdiği karar, silsile yoluyla aşağıya doğru yansır.

Mafya hiyerarşik düzeni
Mafya bir aile örgütlenmesidir. Consigliere, aile dışından ve aile tarafından atanan akil birisidir. Ortaklar, yine mafya üyesi olmayan avukatlar, savcılar ya da satıcılardır. Kaynak Howstuffworks

Burada sessiz kalmak bir iletişim şeklidir. Bu, çevresine bir mesajdır. Mafya’ya dahil olmak, bir sessizlik yemini etmekle başlar. Yemin etmek ve sessiz kalmak, sözlü iletişimi ortadan kaldıran bir ritüeldir. Yazılı olmayan geleneksel bir anayasada olduğu gibi, tarihin yazdığı ve zihinlerde duran kodlarla iletişim kurarlar. Bir eylem, göz teması veya bir jest, her şeyi anlatır. Kimsenin farkında olmadığı ve kendi dünyalarına bir yorum katarak müdahale edemeyeceği bir iletişimleri vardır.

Mafya üyeliği, İtalyan olmakla başlar.

İtalyan mafyasına dahil olmak için anne ve babanın İtalyan olması önemli. Bu kural zamanla esneyerek, üyelik için en azından babanın İtalyan olması şartı getirilmiş.

Mafya’nın kaynağı sokaklardır ve bir referans sistemi ile büyür. Örgütten birisi, mafyaya girmek isteyen kişiyi üyelere tanıtmadıkça katılım gerçekleşmez. Bir aday, örgüte girmeden önce sessizlik ve şeref kuralları olan omerta yeminini etmelidir. Bu anlamda referans olan kişi, yeni üyenin de kefilidir. Yeni üyenin performansı, referans olan kişinin mesleki kariyerinde ilerleme yaratacağı kadar dışlanmasına da sebep olabilir.

Yaşadıkları mahallelerde çetelerin yarattığı korku, onlara karşı saygıyı da doğurur. Özellikle varoşlarda kendilerine hayran oldukları kitleler yaratırlar. Yoksul insanların hayallarini süsleyen zenginlik ve saygı, genç işsizler için mafya üyesi olmanın motivasyonudur. Üstelik zengin ve saygın olmanın, anlatıldığı kadar çok da zor olmadığının ispatıdır. Hatta yaşanan kısa hayatlar onlar için ilham veren hikayelerdir.

Ndrangetha: Son yıllarda gücü gittikçe artan Sicilya Mafyası

Organize suç şebekelerinin, işlerini derinden yürütme kabiliyeti yüksektir. Bunun aksine, yasalara göre hareket eden devletlerin hareket kabiliyeti kısıtlıdır.

Bugün İtalyan Mafyası’nın 4 kolu var. Bunlardan bir tanesi, New York çevresinde Sicilya mafyası olarak da bilinen La Cosa Nostra’dır. Diğerleri Sicilya ve Napoli’de bulunan Ndrangetha, Camorra ve Puglia’da faaliyet gösteren Sacra Corona Unita’dır. Sacra Corona Unita, 1980’lerde Apulian hapishanelerinde doğan ve diğerleri kadar köklü olmayan yeni bir mafya tipidir.

İtalyan Mafyası’nda Sicilya kökenli Ndrangetha ile Napoli menşeli Camorra arasında tarihten gelen bir mücadele vardır. Ndrangetha, bildiğimiz klasik, gizliliğe ve hiyerarşik yapıya önem verirken, Camorra, merkeziyetsiz bir düzende çalışır.

Ndrangetha, bugün tüm kıtalarda faaliyet gösteriyor. Geleneksel yapıda sürdürdüğü faaliyetlerden elde ettiği gelir yıllık 72 milyar doları buluyor. Bu, tüm Kolombiya kartellerinin neredeyse 4 katı. Şu anda Ndrangetha, rakibi olan Camorra karşısında her zamankinden daha güçlü.

İtalyaya’da devletin afalladığı dönemler, Mafya’nın en güçlü olduğu zamanlar

Mafya, insanların zaafını bilir ve onlara dokunarak duygusal bağ kurabileceği yöntemlere sahiptir. Beslendiği kapitalist düzeni çok iyi tanır, avantaj ve dezavantajlarını çok iyi analiz eder.

Devletlerin sosyal sorumluluğu vardır ve bir alt yapı hazırlarken çok boyutlu düşünmek zorundadır. Mafya ise bunun tam tersi, hantal bir yapısı yoktur. İletişim kanalları her zaman açıktır. Devletlerin afalladığı geçiş dönemlerinde atik davranıp bu zaaflardan faydalanır.

Ndrangetha, özellikle pandemi döneminde çok önemli büyüme fırsatı yakaladı. Covid 19 salgınında tüm dünyada yaşanan kapatmalar, İtalya’yı daha farklı etkiledi. Covid 19 salgınında İtalyan Hükümetinin uygulamaları, binlerce insanın işsiz kalmasına yol açtı. Bunun üzerine Ndrangetha, aylarca bir geliri olmadan yaşamak zorunda kalan bu insanlarla iletişim kurdu. Böylece onların temel ihtiyaçlarını karşılayarak, bir uluslararası yardım kuruluşu gibi çalıştı.

Böylelikle insan kaynağı sağlarken, bu fırsatı kara para aklama için de kullandı. Ayni yaptığı yardımların yanında kurumlara da el attı. Örneğin bankalar, teminatlı verdiği kredilere cari faiz oranları uygularken Ndrangetha, ön ödemesiz, teminatsız ve düşük faizli kredi sağladı. Ancak kredileri özellikle geri ödeme zorluğu yaşayan şirketlere verdi. Böylece zor dönemde borcunu ödeyemeyen şirketlere el koyabildiler. Bunun sonucunda yasa dışı faaliyetlerden kazandığı parayı aklayacak hazır işleri devraldılar.

Bir iddiaya göre terör grupları ile de iş yaptığı söylenir. El Kaide ve IRA gibi örgütlere silah satışı yaptığı şüpheleri olsa da bu net değil. Ancak özünde sadece para olan bir iş modelinde bunun mantığa aykırı bir tarafı da yoktur.

Camorra: Gen-Z ya da Bebek Mafya

2000’li yıllarda, dünyanın en eski mafya yapılanmalarından olan Camorra patronları yakalanınca oluşan boşluğu gençler doldurdu. Bugün “Bebek Mafya” olarak da bilinen Camorra, birbiriyle bölge mücadelesi veren, merkeziyetsiz bir yapıdır. Bir diğer fark da Camorra patronlarının henüz 20’li yaşlarda olmasıdır. Yaş seviyesinin, yapılan tutuklamalarda 13’e kadar düştüğü de görülmüştür. Motivasyonları sadakat, şeref ve aile değerleri değil, güç, madde bağımlılığı ve diğer üyeler tarafından tanınmaktır.

Camorra, en eski suç örgütlerindendir. Bu çocuk suçlular, sosyal medyada daha çok görünerek, mafyanın en önemli kuralı omertayı da değiştirecek bir yapı kuruyorlar.

Sosyal medyayı kendi hayatlarını teşhir etmek için kullanırlar. Bu, aynı zamanda bir işe alım yöntemidir. Genç olmaları, dünyada neredeyse tüm çocukların aktif olduğu sanal alemde onlarla iletişim kurmalarını kolaylaştırır. İnternette güvenle gezindiğini düşünen insanların zayıf taraflarını çok iyi analiz ederek işlerini büyütürler.

İtalya, dünyada mafyanın faaliyet gösterdiği en önemli ülke. Sonuçta İtalyan aileler, servetlerini Avrupa’nın diğer ülkelerine de taşıyor. Almanya ve Hollanda gibi ülkelerde anti mafya yasaları bulunmuyor. Mesela İtalya’da olduğu gibi varlıkları donmuyor. Paranın bu şekilde serbest olması, organize suçları küreselleştiriyor. Buna, gezen paranın kripto paralarla birleşmesini de eklersek organize suçlar aynı zamanda dijitalleşiyor.

Dijital Mafia: Takım elbiseliler artık dijital sokaklarda geziyor.

Bugünün mafya örgütlenmesine ideolojik bilgisayar korsanları ile kiralık hackerlar da dahil oldu. Öyle ki genç ve yirmili yaşlardaki bir grup işsiz bilgisayar korsanı, siber suçlarda devrim yarattılar.

Her şeyin dijitalleştiği ve tüm işlemlerin siber ortamda olmaya başladığı bir zamandayız. Bunun sonucunda yasal boşluklar ve güvenlik açıklarının oluşması, organize suç örgütlerine istediği ortamı sağlıyor. Öyle ki seks ve uyuşturucu ticareti, kara para aklama, kumar ve yasadışı tüm faaliyetler dijitalleşerek bir anda küreselleşti. Dijitalleşen dünya, bugüne kadar hiç ulaşamadıkları pazarların kapılarını mafya örgütlerine açtı. Uzakdoğu, Güney Afrika, Güney Amerika gibi bölgelerde fırsatlar yakaladılar. Sadece Camorra ve Ndrangheta gibi İtalyan mafyaları büyümedi. Ruslar ve Japonların da ağlarını büyütmeleri, FBI gibi kamu birimlerinin yükünün artmasına sebep oldu.

Teknolojinin gelişmesi, suçun yöntemlerini de değiştiriyor. Mesela uyuşturucu ticareti ve kara para aklama, fiziki dünyadan daha çok karanlık ağda gerçekleşiyor. Bu anlamda organize suç örgütleri, teknolojiyle kara parayı aklayacağı yeni enstrümanlara kavuşuyor. Şu anda kripto para ve türevlerini düşündüğümüzde, kara parayı aklayacak mükemmel bir ortam var.

Bugün dijital kumar oyunları, toplumda çocuklara kadar inmiş durumda. Teknoloji, dünyanın büyük bir kesimini, farkında olmadan suç örgütlerinin parasını akladığı bir sistemin içine çekiyor. Hatta buna devletlerin de karışmadığını kimse iddia edemez. Buna bir de yapay zekanın avantajlarını eklediğimizde tablo oldukça korkutucu oluyor.

Bugün veri, paradan daha değerli.

Bugün zenginliği ifade eden semboller anlam değiştiriyor. Nakitsiz bir dünya arefesinde güce giden yol artık bildiğimiz kağıt paradan veriye kayıyor.

Verinin yönettiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu anlamda suç dünyası, değişen konjonktürde neye sahip olması gerektiği konusunda dünyanın geri kalanından çok daha yüksek bir zekaya sahip. Paraya değil ama verinin önemini anlayacak analitik düşünce, suç örgütlerinde daha yüksek.

Fed ve diğer merkez bankalarına yapılan siber saldırılarda paraya dokunulmaması, bunun iyi bir işareti. Ancak, hesap sahiplerinin kişisel bilgileri, devlet sırları ve hükümet istihbaratı hackleniyor. Böylelikle siyasi kazanç sağlamak daha akılcı geliyor.

İşler çevrimiçi oluyor.

Geleneksel organize suç ile siber suç arasındaki kaynaşma her geçen gün ilerliyor. Bunun sonucunda oluşan hiyerarşik yapı, geleneksel yapının benimsediği yapıya benziyor. Mesela siber suçluların da bir patronu ve kararları veren bir konseyi var. Buna ek olarak bir kodlama ve kötü amaçlı yazılım bölümlerine sahipler. Ayrıca sosyal mühendislik departmanı, bir finans departmanı ve paranın aklanmasından sorumlu bir piyade ordusu var.

İşin kaynağı yasa dışı olsa da yürütülme biçimi, meşru işletmelerde olduğu gibi devam ediyor. Örneğin planlama, yeni üye alma, mal ve hizmetlerin reklam ve finansman faaliyetlerinin tümü çevrimiçi yapılıyor. Öyle ki bu etkinliklerin çoğu, herkesin gözü önünde gerçekleşiyor. Özel hesaplara girmeden üyeler, gönderilen mesajlar ve fotoğrafları görebiliyor. İşler çevrimiçi oldukça şiddet azalıyor ancak çevrimiçi uygulamaların verdiği zararın çarpan etkisi de çok büyük oluyor.

Suç örgütleri değişen koşullara en kolay adapte olabilen, uyanık ve analitik düşünebilen gruplardır. Bu anlamda organize suç örgütleri, teknoloji konusunda son derece bilgilidir. Açık içeriklerini bulup analiz etmek çok zordur. Örneğin çete üyeleri sıklıkla kişisel kullanım ve suç amaçlı birden fazla sosyal medya hesabı kullanırlar. Böylece kimliklerini, faaliyetlerini ve bağlantılarını gizlemiş olurlar. Bu sebeple suçluların hayalet hesaplarını bulmak ve sahiplerini tespit etmek, manuel yöntemlerle neredeyse imkansızdır.

Sonuç

Dünya değişirken Mafya da değişime uyum sağlayarak yerini koruyor. Bunu da sistemin en zayıf olduğu zamanlarda, kendine güç katacak fırsatları iyi takip ederek yapıyor.

Teknoloji geliştikçe siber güvenlik açıkları büyüyor. Dünyada neredeyse tüm ülkeler, siber güvenlik uzmanı sıkıntısı yaşıyor. Kolay para, özellikle genç korsanlara çok çekici geliyor. Kamu sektöründe kazanacağı paranın katlarını bu alanda kazanmak varken çok az kişi devletle iş yapıyor.

Güvenlik sektörünün geleceği öncelikle çevrimiçi olacak. Ancak suçlular, dijital geleceğin neler sunabileceğini görme konusunda çok öndeler.

İnternette büyüme fırsatları fiziki dünyadan çok daha büyük. Ancak büyüme hırsı, siber alemde büyük güvenlik zaafları yaratıyor. Bugün her şeyin siber dünyaya taşındığı bir zamanı yaşıyoruz. Sanal alem sonsuz büyüklükte. Bugün teknoloji uzayda ışığı yaydıkça Mafya, siber alemin daha karanlık bölgelerine kaçabiliyor. Bu da hepimizi büyük sosyal ve ekonomik risklerle karşı karşıya bırakıyor.

Hakan Tanar

Hakan Tanar, 1971 yılında Adana’da doğdu. Evli ve 2 çocuk babası. 30 yıl satış ve pazarlama sektöründe çalıştı. Satış temsilciliğinden üst düzey yöneticiliğe kadar farklı kademelerde görev yaptı. Kendi işini kurarak perakende sektöründe 8 yıl faaliyette bulundu. Edindiği en büyük tecrübe öğrenmenin hayat boyu sürdüğüdür. Yazmaya olan isteği ve öğrenmeye duyduğu merakı kendisinde kişisel blog kurma fikrini geliştirdi. Bilim, edebiyat, tarih ve felsefeye ilgi duyuyor. Bugün ilgi duyduğu konular hakkında bildiklerini ve öğrendiklerini Monolog’da paylaşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir