Monolog neden kuruldu?
Monolog, teknolojinin bizi dönüştürdüğü bu çağda, değişimin tam ortasında duran bir blog. Çünkü bugün tek bir uzmanlık yeterli değil; sektörler dahi birbirine yakınlaşmadan kitlelerini büyütemiyor. Kendinizi mesleki olarak ne kadar yeterli görseniz de, paylaşımın bu denli yoğun olduğu bir çağda sosyal yönden geri kalmak başarıyı da etkiliyor. Bu yüzden bildiğiniz her şey sürekli güncellenirken, eski uzmanlıklara güvenip değişime adapte olmamak sizi sadece geriye götürüyor.
Monolog’da birçok konu başlığı görebilirsiniz ve neden belli bir alanda yazmadığımı sorabilirsiniz. Bunun sebebi, yaşadığımız çağın hepimizi birbirimize bağlaması. Kategoriler çok olsa da teknoloji sayesinde hepsi temelde birbirine bağlanıyor. Öyle ki teknoloji, benzer hayatları yaşamamıza sebep oluyor.
Dünyanın herhangi bir yerinde üretilen teknoloji, hepimizi anında etkiliyor. Bu durum, ortak sorunlarımızın olmasına sebep oluyor. Ortak bir yaşam ve kültür yaratıyoruz. Yapay zeka, hepimizden topladığı verilerden ortak bir cevap üretip bize sunuyor. Sonuçta ortak kullandığımız teknoloji ile ortak bir tarih yaratıyoruz.
Farklı başlıklarda yazıyor görünsem de aslında tek bir konuda yazıyorum. Bu sitenin konusu olan kategorilerde teknolojiye değinmeden tamamladığım çok az yazı var. Ancak teknolojiyi konuşurken Platon’dan, yapay zekayı tartışırken Dostoyevski’den besleniyorum. Çünkü insanlık, kodlardan ve hikayelerden aynı anda besleniyor.
Bir teknoloji devrimi yaşıyoruz. Teknoloji, bizi dönüştürüyor. Başka biri oluyoruz. Yaşadığımız ekonomik düzenden bireysel ilişkilerimize kadar her şey evriliyor. Mesela bugün insan eliyle yaratılan sorunlara, yine insanın yarattığı yapay zekayla çözüm üretebiliyoruz. Bir muhasebeci ChatGPT ile raporlarını yazarken, öğretmenler öğrencilerinden öğreniyor. Öngöremediğimiz bir dünyada yeni çağ, bana inanılmaz konu zenginliği veriyor.
Yakında yapay zekanın bir çok işi devralması bekleniyor. Bunun dışında birçok mesleğin tasfiye olacağı ve yeni mesleklerin ortaya çıkacağı bir dönemdeyiz. Kısacası yeniden doğduğumuz bir zamanı yaşıyoruz. Bu sebeple kendimize değer katacak yeni yetenekler ve bir bakış açısı geliştirmemiz kaçınılmaz oluyor.
Böyle bir ortamda düşüncelerimi kendimle yaptığım sohbetle geliştiriyorum. Monolog, bu düşünce doğrultusunda kurulan kişisel bir blog. Yeni bir konu ve fikir hakkında yazdığım, yazarak yeni şeyler öğrendiğim ve öğrendiklerimi kişisel görüş ve düşüncelerimle zenginleştirerek paylaştığım bir platform. Yazdıklarımı Zihin Karmaşası podcastinde seslendiriyorum. Umarım kendime, çevreme, yazılarımı okuyanlara ve beni dinleyenlere bir değer katabilirim.
Eğer sizde bu gürültüde düşüncelerinizle başbaşa kalacak bir ânı kovalıyorsanız, Monolog aradığınız yer olabilir. Bu dönüşüm yolculuğunda bana katılın. Her Pazar saat 10:00’da yeni bir yazı ve yayında buluşalım.
Yazar Hakkında

Hakan Tanar
Merhaba, ben Hakan Tanar,
30 yıllık satış ve pazarlama serüveninden sonra, hayatımın en keyifli rolüne soyundum: Öğrenen ve paylaşan bir blog yazarı ve podcaster. Bilim, felsefe ve edebiyat tutkum, burada yazdıklarımın ana ilham kaynağı.
30 yıllık kariyerim bana şunu öğretti: Öğrenmek asla bitmiyor!
Artık CV’lerin önemini yitirdiği günümüzde bilimin ışığında ve felsefenin derinliğinde yeni şeyler keşfetmek için yazıyorum.
Eğer siz de hayatın küçük detaylarında büyük anlamlar arayanlardansanız, tam da yerindesiniz!